Serotonin, mutluluk hormonu olarak da bilinen önemli bir nörotransmitterdir.
Serotonin hormonu, duygu durum ve davranışlar üzerinde etki gösteren kimyasal bir tür habercidir. Halk arasında mutluluk hormonu olarak da bilinmektedir. Tıp dilinde ise 5-hidroksitriptamin (5-HT) olarak bilinir. Serotoninin yeterli düzeyde çalışması vücut sağlığı açısından oldukça önemlidir. İştah, uyku, hafıza ve cinsel arzu gibi doğal durumlar direkt olarak serotoninden etkilenirler. Örneğin, serotonin yeterli miktarda salgılanmıyorsa bu kişinin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyecektir. Kişi, bu durumda kaygılı düşüncelerin etkisine kapılabilir. Kimi zamansa öfke patlamaları, panik atak ve depresif düşünceler görülür. Ayrıca bir süre sonra da kişi kendini sürekli halsiz hissettiğinden kişisel bakımına özen göstermek istemez. Serotoninin bu türlü etkileri sadece kişiyi değil, onun çevresini de etkiler. Az salgılanması durumunda kişi saldırgan ve öfkeli olabileceğinden bu zamanla hastayı yalnızlaştırır. Uyku sorunları sonucunda ise kişinin iş hayatı olumsuz ölçüde etkilenir. Kimi zaman kişiler işlerini bile kaybedebilirler. Ancak serotonin miktarı yeterli düzeydeyse, bu da kişinin davranışlarını ve ruh halini olumlu yönde etkileyecektir. Kişi, dış dünya ile daha sıkı bağlar kurar. Serotoninin üzerinde büyük rol oynadığı bir diğer durum ise iştahtır. Yeterli miktarda salgılanmadığında, kişide sürekli olarak tatlı ve hamur işi tüketme isteği görülebilir. Bu durumda olan bir kişi zamanla kilo almaya başlar ve bu durum da kişinin ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Bunun aksi olarak, kişi içinde bulunduğu mutsuzluk ve stresle beraber yemek yemek istemeyebilir. Bu durumda ise kişi kısa sürede kilo vermeye başlar.
● Bağırsak hareketleri düzenine faydası: Bağırsaklarda da yer alan serotonin, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine büyük katkıda bulunur. Eğer serotonin eksikliği söz konusuysa, kabızlık ve şişkinlik gibi problemler görülebilir.
● Ruh halimize faydaları: Serotonin, ruhsal sağlığımızı düzenler. Yeterli miktarda salgılandığında kişi verimli ve hayata karşı olumlu olur. Ancak az miktarda salgılanırsa kişide depresyon, karamsarlık, anksiyete ve gerginlik gibi sorunlar görülebilir.
● Uyku düzenine etkileri: Serotonin, beyinde uyku sürecini yöneten kısımları uyarır. Bu uyarma durumu, beyinde hangi serotonin alıcısının kullanıldığıyla ilişkilidir.
● Kan pıhtılaşmasına katkıları: Vücutta bir yaralanma olduğunda, bunların iyileşmesi salgılanan serotonin ile ilişkilidir. Serotonin, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur.
● Kemik sağlığına faydaları: Serotonin, kemik sağlığı üstünde etkilidir. Fazla miktarda salgılandığında kemikleri zayıflatabilir.
● Cinsel fonksiyona etkileri: Yeterli miktardaki serotonin cinsel isteği arttırır. Fazlası ise cinsel isteksizliğe neden olur.
Ruhsal ve fiziksel olarak dengede olabilmek için vücutta salgılanan serotonin hormonunu dengede olması gerekir. Azlığı ya da çokluğu vücutta birtakım problemlere neden olur. Serotonin eksikliği, vücutta halsizlik, yorgunluk, enerji azlığı gibi etkilere neden olur. Bu da kişinin fiziksel aktivitelerini önemli ölçüde etkiler.
Serotonin eksikliği belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
● Endişeli veya depresif hissetmek
● Sinirli veya gergin hissetmek
● Uyku problemleri
● Yorgunluk hissi
● İştah azlığı
● Mide bulantısı ve sindirim sorunları
● Tatlı ve hamur işi tüketme ihtiyacı
Serotonin eksikliği belirtileri, depresyon belirtileri ile benzer özellik gösterir. Ancak bazen bu iki durum birbiri ile karıştırılabilmektedir. Çünkü henüz bu iki durumdan hangisinin bir diğerine neden olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Serotonin eksikliği ayrıca migren ataklarını ve baş ağrısını artırabilir, hafıza kaybına ve insülin direncinin tetiklenmesine neden olabilir.
Serotonin hormonu bozuklukları, çeşitli psikolojik hastalıklara yol açabilmektedir. Hormonda yaşanacak her türlü dengesizlik, duygu durum değişimlerini de beraberinde getirecektir.
● Bipolar bozukluk bu tür duygudurum bozukluklarından birisidir. Dengesiz şekilde salgılanan serotonin, anlık duygu değişimlerini de tetikleyecektir.
● Serotonin hormonunun etkilediği diğer durumlar ise depresyon ve kaygı bozuklukları olarak sayılabilir.
● Yeme alışkanlığı ise hormonun salgılanma miktarından büyük ölçüde etkilenir. Yüksek miktarda şeker içeren gıdaları tüketmek, serotonin miktarını da yüksek ölçüde arttırır. Bu da vücutta birtakım fiziksel değişimlere neden olur.
● Serotonin eksikliği olan bir kişi kendini halsiz, yorgun ve bitkin hissedecektir. Bunun esas sebebi serotoninin mutluluğu ve enerji düzeyini direkt olarak etkilemesidir.
Bütün bu nedenlerden ötürü, kişilerin vücutta serotonin eksikliği başlamadan önce serotonin içeren gıdaları tüketmiş olması önemlidir. İlgili gıdaları yeterli miktarda tüketmek vücut dengesinin korunmasına yardımcı olacaktır.
Serotonin testi, kişide serotonin eksikliği olup olmadığını tespit etmek adına yapılır. Doktorun bu testi istemesi durumunda kişiye ruhsal sağlığı hakkında birtakım sorular sorulur. Bunun ardından hormonun eksikliğini ya da fazlalığını tespit etmek adına kan testlerine başvurulur. Kandaki serotonin miktarının olması gereken ölçüsü genellikle milimetre başına 101-283 nanogram olarak kabul edilir. Fakat bu miktar, test yapımında alınan numuneye göre değişiklik gösterebilir.
Vücutta serotonin miktarını çeşitli yollarla arttırmak mümkündür. En bilinen yöntemler ise beslenme düzenine dikkat etmek ve egzersiz yapmaktır. Yoga ve meditasyon yapmak doğal yoldan hormonun artmasına yardımcı olacaktır.
Beyindeki serotonin miktarını artırmak için aşağıdaki yollardan faydalanabilirsiniz:
Günlük beslenme rutinine serotonin içeren besinler eklemek yapılabilecek en iyi çözümlerden birisidir. Özellikle gerekli miktarda tüketilen yumurta ve peynir yardımcı olacaktır. Muz, ananas ve kivi gibi meyveler de bol miktarda serotonin içerir. Kuruyemişler arasında ise fındık, badem ve ceviz sayılabilir. Bu gibi gıdaları günlük belirli ölçülerle tüketmek serotonin alımına büyük fayda sağlayacaktır. B12 ve folik asit açısından zengin gıdalar tüketmek de yardımcı olacaktır.
Masaj, çoğu kişi için en çok sevilen rahatlatıcı yollardan birisidir. Masaj bedenin gevşemesine ve rahatlamasına yardımcı olur. Gevşeyen ve rahatlayan bir vücutta serotonin miktarı artacaktır. Stresten sorumlu olan kortizol hormonunun düşmesi ile serotonin miktarı artar ve bu da kişiye rahatlık verir.
Güneş altında zaman geçirmek ve güneşi vücutta hissetmek çoğu kişiyi mutlu eder. Bunun nedeni güneş ışığının serotonin seviyesini artırmasıdır. Güneşlenmenin ardından vücuda alınan D vitamini, serotoninin salgılanmasını tetikler. D vitaminin tek faydası da bu değildir. Yeterli miktarda alınan D vitamini vücudu hastalıklara karşı korur. Özellikle sağlıklı bir hamilelik süreci için yeterli miktarda D vitamini almak önemlidir.
Ancak D vitaminin mutluluk üstündeki en büyük faydası depresyonun etkilerini azaltmasıdır. Düşük miktarda serotoninin neden olabileceği depresyon etkileri, vücuda alınan güneş ışınlarıyla birlikte zayıflayacaktır. Ancak güneşlenmenin ölçüsünü kaçırmamak gerektiği unutulmamalıdır. Öğle saatlerinde güneşe direkt olarak maruz kalmaktan kaçınılması ve güneş kremi kullanılması önemlidir. Ancak fazla güneş kremi tüketimi de D vitamininin vücuda alınımını engelleyeceğinden, aşırıya kaçılmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Spor yapmanın hem beden hem de ruh sağlığı üzerindeki faydaları oldukça fazladır. Yapılan egzersizler sonrasında vücutta serotonin miktarı artar. Bu aşamadan hangi sporun yapılacağı kişinin sağlık durumuna ve tercihlerine bağlıdır. Herkesin uzun saatler spor salonuna zaman geçirmesi bir gereklilik değildir. Aksine, doğada zaman geçirmeyi seven bir kişi yapacağı düzenli koşular yoluyla da serotonin miktarının artmasını sağlayabilir.
Daha sakin sporları tercih edenler ise yoga ve meditasyon yapabilirler. Bu bakımdan spora düzenli olarak vakit ayırmak önemlidir. İş ya da okul saatleri nedeniyle spora ayıracak zamanı olmayanlar için de çözüm yolu mevcut. Yakın mesafelerde toplu taşıma araçları kullanmak yerine yürüyüş yapmak ya da bisiklete binmek de bu açıdan faydalı olacaktır. Yine de belli bir spora yönelmeden önce doktor tavsiyesi almak önemlidir.
B6 vitamini, B grubu vitaminlerin arasın yer almaktadır. Bu vitaminin yeterli miktarda alınması serotonin üretimini hızlandırıcı etki gösterir. B6 vitaminin diğer faydaları ise zihni daha açık hale getirmesidir. Kabuklu kuruyemişler ya da kuru baklagiller ile B6 vitaminini vücuda almak mümkündür. Bunların yanında süt ürünleri, kırmızı ve beyaz et tüketimi de yardımcı olacaktır.
Çoğu insan sosyal bir varlık olduğu için diğer insanlarla zaman geçirmeye ya da iletişim halinde olmaya ihtiyaç duyar. Belli bir süre yalnız zaman geçirmek istemek normal bir durumdur. Ancak bu sürenin fazla uzaması durumunda kişi kendini yalnız ve mutsuz hissedebilir. Sevilen ve yakın olunan insanlarla zaman geçirmek serotonin miktarının artmasına yardımcı olur.
Böylece, günlük hayatın beraberinde getirdiği stres paylaşılabilir ve bir parça da olsa kişinin üstündeki yük hafifleyebilir. Bazı gıdalar serotonin bakımından oldukça zengindir. İlgili gıdaları tüketmek serotonin miktarının artmasına yardımcı olur.
Ancak bunları tüketmeden önce bir doktora danışmak en iyisi olacaktır. Gıdaların yanı sıra, serotonin içeren hiçbir takviye ilacın da aynı şekilde doktor tarafından tavsiye edilmediği sürece kullanılmaması gerekmektedir. Aşağıda sıralanan gıdaları tüketmek, genel olarak serotonin hormonunun artmasına yardımcı olacaktır:
● Yumurta
● Peynir
● Ananas
● Tofu
● Fındık
● Hindi Eti
● Probiyotik İçeren Gıdalar
● Koyu Yeşil Yapraklı Sebzeler
● Muz
● Somon balığı
● Ceviz
● Soya ürünleri
● Protein açısından zengin olan diğer besinler
Serotonin Hormonu hakkında uzmanlarımıza sıkça sorulan sorulara burdan ulaşabilirsiniz.
Serotonin sendromu, serotonin vücutta gereğinden fazla miktarda bulunması sonucu meydana gelen durum olarak bilinir. Bu durum, sıklıkla aynı anda iki farklı serotonin takviyesi alan kişilerde meydana gelir. Vücutta aşırı oranda biriken serotonin bu duruma neden olur. Bu durumun yaşanmaması için doktor tavsiyesi olmadan hiçbir reçeteli ilacın ya da besin takviyesinin bir arada kullanmamasına dikkat etmek gerekmektedir. Aksi durumda bu sendrom meydana gelebilmektedir. İlaçları kullandıktan sonraki genellikle 6-8 saat aralığında yan etkiler kendini gösterir. Belirtiler genellikle titreme, ishal ve nöbet geçirme şeklinde kendini gösterir. Özellikle migren ve SSRI ilaçların bir arada alınmamasına dikkat etmek gerekmektedir. Zira bu, serotonin sendromunun en bilinen nedenlerindendir. Bitkisel hiçbir takviyenin de bu tür ilaçlarla bir arada alınmaması gerekmektedir. Eğer bunlara dikkat edilmeden bir arada tüketim devam ederse hayati sorunlar yaşanabilir. Bu yüzden zamanında teşhis ve tedavi büyük önem taşımaktadır. Eğer titreme, zihin bulanıklığı ve baş ağrısı gibi şikayetleriniz varsa mutlaka bir doktora muayene olmanız gerekmektedir.
Antidepresan ilaçların uzun dönemli kullanımı serotonin bağımlılığına neden olabilmektedir. Antidepresanları düzenli olarak kullanmak iyi hissetmeye yardımcı olur. Ancak bazı durumlarda kişiler bununla yetinmez ve kendini iyi hissedebilmek için diğer maddeler kullanma ihtiyacı hissederler. Ekstazi kullanımı buna örnek olarak verilebilir. Bu durumda serotonin miktarını dengelemek için uzun bir tedavi gerekir. Ancak tedaviye başlamadan önce kişinin kendindeki durumu kabul etmesi gerekmektedir. Kişi, tedaviyi kabul ettikten sonra doktor gözetiminde uygulanacak olan tedavi ile serotonin miktarı dengelenmeye başlar ve kişi eski sağlığına geri kavuşabilir.
Serotonin eksikliği tedavisinde, genellikle hormonun salınımını artıracak antidepresan ilaçlar tercih edilir. Bunlar selektif serotonin geri alım inhibitörü olarak isimlendirilen SSRI ilaçlardır. Serotonin ilacı olarak tedavide en çok kullanılan ilaçlar arasında; Prozac, Zoloft, Paxil ve Celexa sayılabilir. Bu ilaçların kullanımı sonrasında vücutta serotonin emilimi engellenir ve böylece hormonun salgılanma miktarı artmaya başlar. Bu tür ilaçlar doktor reçete etmediği sürece kullanılmaması önem taşır. Çünkü hepsinin birtakım yan etkileri bulunmaktadır. Mide bulantısı, sersemlik, kilo alımı, kabızlık, ishal ve cinsel isteksizlik bunların en yaygın olanlarıdır. Işık terapisi ise bir diğer tedavi yöntemidir. Güneş ışınlarına yeterli ölçüde maruz kalmak, serotonin hormonunun artmasına yardımcı olur. Bununla birlikte D vitaminin depresyonu önlediği de bilinmektedir.