Daha önce hiç çocuk sahibi olmak istediniz mi? Eğer cevabınız evet ise çocuk isteme motivasyonunuz neydi? Bahsettiğim motivasyon “Neden çocukları seviyorum ki ya ?” tepkisi değil.
Birisi, yaşlılığında yalnız kalmak istemediği için, birisi çocukları seviyorum ve çocuklarımın beni sevmesini seviyorum diyebilir veyahut birisi de aile işinin devam etmesi için çocuğu üretim potansiyeli olan kişi olarak görebilir.
Evet, çocuk sahibi olmak istemenin sosyolojik, antropolojik ve psikolojik açıdan bambaşka sebepleri olabiliyor. Çocuk sahibi olmak istemenin motivasyonunu etkileyen etmenler ne kadar değişse de değişmeyen şey çocuktan bir şeylerin beklenmesi ve bu beklenti üzerinden yapılan yatırımların olmasıdır yani çocuğun getireceği faydanın alacağı zaman ve maddiyattan fazla olması beklenti vardır.
Çocuk sahibi olmak istemenin motivasyonunu merak eden araştırmacılar 1970' lerde bu konu üzerine 9 farklı ülkeden 20 binden fazla insanla Çocuğun Değeri araştırmasını yapmaya başlamışlardır. Araştırmanın Türkiye sahasında değerli Psikolog Çiğdem Kağıtçıbaşı 1981 ve 2005 yıllarında iki kez olacak şekilde Adana' da araştırma yapmıştır.
Ardından 2016 yılında Mehmet Duman değişen bu 40 yıllık süreçte Çocuğun Değeri konusunda nasıl bir değişim olduğunu merak etmiş olmalı ki yine Adana'da araştırmaya devam etmiştir. Çiğdem Kağıtçıbaşı Çocuğun Değeri araştırma ile Türkiye’deki aile ilişkilerini de inceleme fırsatı bulmuştur ve Aile Değişim Kuramı’ nı ortaya çıkarmıştır.
Çocuğun Değeri araştırması için 44 sorudan oluşan bir form kullanılmıştır.
Soruların içeriği;
1- Ailenin sosyoekonomik düzeyi
2- Çocuk sahibi olmanın iyi ve kötü yanları
3- Çocuk istemek ve istememek
4- Çocukların cinsiyeti ve çocuğa verilen değer
5- Çocukların sahip olması istenilen özellikler
6- ve insanların neden çocuk yapmak istediğiyle ilgili sorulardan oluşmaktadır.
Kendi çocuk sahibi olmak istemenizin nedenini düşünmeye sevk etmesi için araştırma formundaki çocuk istemek ve istememek üzerine olan değerlendirmeleri sizlere sunmak istiyorum. Aşağıda yazan sebepleri kendiniz için evet/hayır şeklinde ya da puanlama sistemi ile değerlendirebilirsiniz.
Çocuk sahibi olmak için hazır olup olmadığınızı değerlendirmek için psikologmerkezi.com üzerinden uzman bir psikolog ile görüşebilir ve kendinizi bu sürece daha iyi hazırlayabilirsiniz.
Seveceğimiz ve bakacağımız birisi olsun diye
Evimize maddi gelir olarak yardım edecek birisinin daha olması için
Çünkü bir oğlumuz olsun isteriz.
Daha fazla çalışmamıza sebep olsun diye
Yaşlılığımızda bize yardım edecek birisi olsun diye
Ev işlerine yardım etsin diye
Çocukların büyümelerini görmek hoşumuza gider
Eşleri birbirine daha yakınlaştıracağı için
Çünkü bir kızımız olsun isteriz
Mirasımızı bırakabileceğimiz biri olsun diye
Evin içinde ufak çocukların olması eğlencelidir.
Ve katılımcılardan toplanılan verilere göre;
Ebeveynlerin 3 temel noktada çocuk sahibi olmak istedikleri bulunmuştur.
Ekonomik (Faydacıl) Değer
Psikolojik Değer
Sosyal Değer
Çocuklarına ekonomik değer veren ebeveynlere göre çocuk; bir güvencedir. Yaşlılık zamanlarında yalnız kalmaktan korkan ve bu yüzden çocuk sahibi olmak isteyebilirler. Ekonomik olarak iyi durumda olmayan ve çocuğunu yetiştirirken ekonomik açıdan zorlanan ebeveynler çocuklarından gençliklerinde veya yetişkinliklerinde eve ekonomik katkısı olması motivasyonu ile çocuk sahibi olmak isterler.
Bir diğer ebeveyn çeşidi ise ev işlerinde katkısının olacağını düşünerek çocuk sahibi olan ebeveynlerdir. Çocuk işçi kavramını ortaya çıkaran ve emek sömürüsüne yol açabilen bu değerin psikolojik değere doğru evrilebilmesi için yetişkinlere eğitim verilmesi, ülkenin refah seviyesinin yükselmesi gereklidir.
Psikolojik değerde önemli olan çocukların ebeveynlerine hissettirdiği mutluluk, şefkat, sevgi, gurur ve birliktelikten gelen doyum hissidir. Eşlerin bireysel güdülenmeleri sonucunda ihtiyaçlarını tatmin etme işlevini görmesi de psikolojik değerdir.
Türkiye' de ailedeki çocuk sayısının, çocuğun psikolojik değeriyle ters, ekonomik değeriyle doğru orantılı olarak geliştiği ortaya çıkmıştır. Ve yine araştırma sonuçlarına göre değişen dünya düzeni ile çocuğa yüklenilen ekonomik değer yerini psikolojik değere bırakıyor.
Çocuk sahibi olmak istemenin en makul görünen ve en sağlıklı ebeveyn - çocuk ilişkisinin kurulabileceği değer psikolojik değerdir. Çocuklarınız ile nasıl daha kuvvetli bağlar kurabileceğinizi öğrenmek için uzman desteği almanız da kıymetli olacaktır.
Türkiye üzerinden açıklamak gerekirse; her evlenen çifte “çocuk ne zaman geliyor ?”, “yok mu ya daha bir çocuk”, “oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun” gibi atasözleri ile çocuk sahibi olmanın sosyal statüyü yükselten bir değer olarak görüldüğü toplumlarda çocukla verilen değerdir.
Yine erkek çocuğun, kız çocuktan daha değerli görülmesi gibi algılar da sosyal değerden ortaya çıkmaktadır. Her üç çocuk sahibi olma motivasyonuna sahip ebeveyn çeşidinde de; ebeveynler kendi değer ve inanç sistemlerini aktarmayı yani kültürünü güvence altında tutacak bir çocuk yetiştirme tarzı benimsemektedirler. Bu yüzdendir ki çocuk sahibi olmak tüm aileler için oldukça önemli bir olaydır.
Dünyada yaklaşık 8 milyar insanın olduğunu ve bu araştırmaların belirli sayıda insanlarla yapıldığını unutmayalım. Bir insanın çocuk sahibi olmak istemesinin nedeni yapılan araştırmalardaki sebeplerden çok daha farklı olabilir.
İnsanların neden çocuk sahibi olmak istediğini bilmek ise sizlerin ebeveynlik serüvenine başlarken bu konu üzerine düşünmeniz en temel olarak çocuğunuzdan beklentilerinizi fark etmenizi sağlayacaktır.
Örnek 1: “Bir çocuğum olsun istiyorum çünkü evliliğimizin üzerinden biraz zaman geçtikten sonra eşim ile çok kavga etmeye başladık. Çocuk evin neşesidir. Bu kavgalarımızı bitireceğini düşünüyorum.”
Burada çocuğa verilen değer evin neşesi olmasıdır. Peki, eşler gerçekten çocuk sahibi olunca daha önceden beraber çözemedikleri sorunlarını çocukla aşabilecekler mi? Büyük ihtimalle hayır. Yapılması gereken eşlerin çocuk sahibi olmadan önce uzman desteği almasıdır.
Ardından eğer evliliklerini devam ettirme kararı alırlarsa çocuk sahibi olmalıdırlar. Eğer bunun gibi bir durum yaşıyorsanız psikologmerkezi.com üzerinden kesinlikle evlilik terapisti ile görüşmenizi öneririz.
Örnek 2: “Eşimle beraber erken yaşta evlendik ve evliliğin getirdiği sorumlulukları bir türlü düzene sokamadık. Zamanımızı yönetemiyoruz eğer bir çocuğumuz olursa hayatımız biraz daha düzene girer. Yemek saatlerimiz bile belli olur.”
Bu örnekte de sorumluluklarından ve geleceğinden kaygı duyan iki eşin evlilik serüvenine henüz alışamamalarından kaynaklı olarak çocuğun hayatlarını düzene sokacaklarını düşünüyorlar ama maalesef çocuk yetiştirmek dışarıdan bakıldığı kadar kolay değildir. Çocukla beraber gelecek olan gece uykusuzlukları, saat başı yemek hazırlamalar gibi çocuğun gereksinim duyduğu temel ihtiyaçları konusunda da eşlerin kafası iyice karışacaktır. Kişilerin öncelikle yapmaları gereken şey kaygılarını yenmek ve evliliğin getirdiği sorumluluklar ile yüzleşmektir. Daha bilinçli bir ebeveynlik serüveni yaşamak istiyorsanız çocuğunuz henüz Dünya’ya gelmeden ona ne gibi değerler ile yaklaşacağınızı bilmek önemlidir. Anne - baba olmaya hazır mıyım, bilinçli bir ebeveyn olabilir miyim, anne - baba olmak için ne gibi eksiklerim var gibi soruların cevaplarını arıyorsanız psikologmerkezi.com üzerinden uzman psikologlar ile görüşme sağlayabilirsiniz.