Stresle başa çıkabilmek için günlük hayatta karşılaştığımız olaylar ve çevremizdekilerin davranışlarını kontrol etmeye odaklanmak yerine öncelikle kendi tepkilerimize ve davranışlarımıza odaklanmalıyız. Bu noktada maruz kaldığımız stres kaynakları ile daha etkili bir şekilde başa çıkabilmemize yardımcı olabilecek, diğer kişilerle olan ilişkilerimizde kullanabileceğimiz beceriler üzerinde duracağız.
En Doğru Tepkiyi Vermek
Hayatınızda sırf diğer insanlar sizden istedi diye kendinizi istemediğiniz bir şey yaparken bulduğunuz çok zaman olmuştur. Ya da çevrenizdeki biri sizden bir şey talep ettiğinde içten içe hayır demek istediğinizi biliyorsunuz. Ama asla bunu başaramıyorsunuz ve en nihayetinde kendinizi iyi hissetmediğiniz bir sürecin içine giriyorsunuz. Bu gibi örnekler çoğaltılabilir. Başımıza gelen bu tür durumlarda ortak olan taraf o an vermemiz gereken tepkiyi verememek ile ilgilidir. Peki diğer insanlarla iletişim kurarken gerek sözel gerek davranışsal olarak nasıl en doğru tepkiyi verebiliriz? Maalesef bu konuda en iyi tepkiye yönelik sihirli bir formül yok fakat iyi haber şu ki bu yolda uzmanlardan kendimizi geliştirecek beceriler öğrenebiliriz. İşte bu becerilerden biri de atılganlıkla ilgilidir.
Atılganlık muhtemelen daha önce farklı bağlamlarda çok defa duymuş olduğunuz bir kelimedir. Burada dikkat etmemiz gereken şey ise atılgan, güvensiz ve agresif davranışlar arasında bir ayrım yapmaktır. Şimdi kısaca bu davranış çeşitlerine göz atalım.
Atılgan Davranış: Atılgan davranış diğer kişilerle olan iletişimimizde verdiğimiz tepkilerin ne agresif ne de güvensiz olmasıdır. Burada öne çıkan şey ölçülülüktür. Ölçüden kastımız şu; eğer kendinizi rahatlıkla ifade edebiliyor ve ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsanız ayrıca bunu yaparken başka insanları sözleriniz ve davranışlarınızla da incitmiyorsanız atılgan davranan bir kişisiniz demektir. Başımıza gelen pek çok stresli olayda stresin boyutunu ve süresini arttıran şey aslında bizim o stres kaynağına verdiğimiz tepki! Dolayısıyla diğer insanlarla olan ilişkilerimizde atılgan davranmayı bir yaşam stili haline getirerek maruz kaldığımız stresin derecesini azaltma şansımız var.
- Agresif Davranış: Agresif davranışların temelinde başka bir kişi ya da nesne üzerinde otorite kurmaya duyulan ihtiyaç vardır. Şayet diğer insanlarla olan ilişkilerinizde kendi isteklerinizi ve beklentilerinizi ifade etmek yerine çeşitli manipülasyon teknikleri ya da sözel ve davranışsal şiddet kullanıyorsanız agresif davranış sergiliyorsunuz demektir.
- Güvensiz Davranış: Başkalarıyla olan iletişiminizde kendi istekleriniz ve duygularınız yerine sürekli başkalarının duygu ve düşüncelerine mi odaklanıyorsunuz? O halde bu güvensiz bir davranış örneği gösteriyorsunuz anlamına gelebilir. Güvensiz bir davranış, bir başkasının istek ve arzularını tatmin etmek için kendinizi kurban ettiğiniz ve ihtiyaçlarınızı yok saydığınız anda ortaya çıkar.
Stres ve davranış türleri arasındaki ilişki istek ve ihtiyaçlarımızın karşılanması ile ilgilidir. Eğer genel olarak atılgan davranıyorsanız kendinizi daha net ifade ettiğiniz ve istemediğiniz şeyleri yapmak zorunda kalmadığınız için hem hayattan aldığınız tatmin artıyor hem de sosyal ilişkileri güçlü bir birey oluyorsunuz. Fakat genel olarak güvensiz bir şekilde davranmayı seçerseniz sosyal ilişkileriniz sağlam olsa bile bu durumda istek ve ihtiyaçlarınız karşılanmayacağı için bunların birer stres kaynağına dönüşme potansiyeli çok yüksek! Diğer taraftan şayet pek çok durum karşısında agresif bir şekilde tepki vermek gibi bir tarzınız varsa belki insanlara istediklerini yaptırabilir ve kendinizi tatmin edebilirsiniz, fakat bu sefer de sosyal ilişkileri zayıf ve insanların zaman geçirmek istemeyeceği bir kişi olacaksınız. Sosyal ilişkilerin insan psikolojisi için ne kadar önemli olduğunu ve toplum ile var olabilen bir tür olduğumuzu unutmayın! Sonuç olarak bu durumda da diğer insanlarla olan yüzeysel iletişiminiz sizin için bir stres kaynağı olacaktır.
O halde farklı davranış türleri arasından stres ile en etkili şekilde başa çıkmamızı sağlayacak olanı atılganlık. Çünkü tüm atılgan davranışlarda çok temel bir özellik var ki o da her bireyin belli başlı temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu. Yani aslında atılganlık hem kendinize hem de başkalarına saygı duymanızı gerektiriyor. Kendi mizacınıza ve davranış örüntülerinize göre atılganlığı en iyi şekilde öğrenmek ve etkili bir şekilde kullanabilmek için uzmanlardan destek almayı unutmayın. Atılganlığı bir alışkanlık haline getirmek çok önemli. Çünkü atılgan davranmak sadece ne dediğinizle ilgili bir durum değildir, aynı zamanda nasıl söylediğinizi de hesaba katmanız gerekir. Bu noktada atılgan davranışın sözel olmayan ve sözel olan iki kısma ayrılabileceğini belirtelim. Şimdi de atılganlığın farklı boyutlarına kısaca göz atalım.
Jest ve mimiklerin atılgan davranabilmek için ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz. Örneğin dik durmak ve sabit bir şekilde göz temasını sürdürürken doğrudan konuştuğunuz kişi ile yüz yüze gelmek mükemmel bir sözel olmayan atılganlık örneğidir. Buna ek olarak akıcı, tereddüt etmeden ve özgüvenli bir şekilde iletişim kurmak ayrıca konuştuğunuz kişinin sizi duyabileceği yükseklikte bir sesle net ve sabit bir tonla konuşmak da size bu konuda artı puan kazandıracaktır.
Sözel Olmayan Agresif ve Güvensiz Davranışlar
Peki bu sözel olmayan ipuçlarını güvensiz bir şekilde verdiğinizde durum nasıldır? Çoğu zaman olanlar şöyledir;
- Göz teması kurmada yaşanan sorunlar, iletişim kurduğunuz kişinin yüzüne değil de aşağı ya da uzağa bakıyor gibi görünmek
- Şayet ayakta duruyorsanız vücut ağırlığını bir ayaktan diğerine taşımak ve vücudun sallanması
- Tereddüt ederek ve sızlanarak konuşmak
Sözel olmayan davranışları agresif bir şekilde sergilediğimiz durum da bizi stresle etkili bir şekilde başa çıkabilen bir birey yapmaz. Bu ihtimalde de şu senaryoları görmeye alışığızdır;
- Sinirden parlayan gözlerle vücudu öne doğru eğmek
- Konuştuğunuz kişiye haddini bildirircesine parmakla işaret etmek
- Birdenbire sesi yükseltmek ve bağırmak
- Yumrukları sıkmak
- Elleri kalçaya koyup başı sallamak
Atılgan davranışın sözel formunu oluşturan dört temel parça vardır. Şayet bu dört kısma dikkat ederseniz siz de etkili iletişim kurabilme yolunda önemli bir adım atmış olacaksınız.
- Betimleme: Kişilerin davranışını ya da karşılık verdiğiniz olayı sözel olarak resmini çizercesine tanımlayın.
- İfade Etme: Kişilerin davranışları ya da betimlediğiniz olayı dikkate alarak duygularınızı ifade edin. Bunu yaparken kullandığınız cümlelere “ben” ile başlamanız çok önemli!
- Açıkça Belirtme: Kişilerin davranışları ya da olayla ilgili değişmesini istediğiniz şeyleri net bir şekilde belirtin. Karşınızdaki kişi ile “bunu yapmalısın, şunu yapmamalısın” yerine “böyle olmasını isterdim, şundan hoşlanırım, bunu isterim” gibi yine “ben” ile başlayan cümleleri kullanarak iletişime geçin.
-Sonuçlar: Kişilerin davranışı ya da olay istediğiniz doğrultuda değişirse siz ne yapacaksınız? Uygulamaya karar verdiğiniz sonuçları seçin. Şayet herhangi bir değişiklik olmazsa ya da değişiklikler sizin isteklerinizi karşılamazsa ne yapacaksınız? Bu durumda herhangi bir yaptırım uygulayacaksanız ya da ne yapmayı düşünüyorsanız onu belirtin.
Artık günlük hayatınızda daha etkili bir şekilde iletişim kurarak stres seviyenizi azaltabilmenizi sağlayacak bir beceri elde ettiniz. Daha kapsamlı ve sistematik beceriler kazanabilmek için uzmanlara danışıp öğrendiklerinizi uygulamanız gerektiğini de hatırlatmış olalım.