Mevsimlere bağlı olarak değişen çökkünlük durumuna mevsimsel depresyon ismi verilir. Mevsimsel depresyon, yıl içinde belli dönemlerde kendini gösterir ve normal depresyonla benzer belirtiler ortaya koyar. Duygudurum bozuklukları içerisinde değerlendirilen ve kişide depresif belirtilerle kendini belli eden mevsimsel depresyon, çökkünlük ve mutsuzluk hali ile karakterizedir.
Depresyon, duygudurum bozuklukları içerisinde yer alan ve derin üzüntü ve hayattan zevk alamama şeklinde açıklanan önemli bir psikopatolojidir. Mevsimsel duygu durum bozukluğu ne demek sorusunun yanıtı da sıklıkla merak edilen konular arasında bulunur. Depresyonun mevsimlere bağlı olarak gelişen türüne mevsimsel duygu durum bozukluğu denir. Belirlenen süre boyunca bahsedilen belirtilerin gözlenmesi, mevsimsel depresyonun habercisi olabilir. Bu sebeple bireylerin ruh hallerini, duygu, düşünce ve davranış örüntülerini iyi takip etmeleri gerekir.
Depresif bozukluklar içerisinde değerlendirilen mevsimsel depresyon, fiziksel ve bilişsel birtakım belirtileri beraberinde getirir. Tanı ve tedavi noktasında mevsimsel olmayan depresyona göre daha farklı bir tablo ortaya koyan mevsime bağlı olarak gözlenen depresif bozukluk, genel olarak umutsuz ve hüzünlü ruh halini beraberinde getirir. Dönemsel olarak seyreden bu duygudurum bozukluğu, geçici olması ve etkileyen faktörlere bağlı olarak tekrarlama eğilimi göstermesiyle majör depresif bozukluk ile benzerlik gösterir.
Mevsimsel depresyonu etkileyen birtakım faktörler bulunur. Bu faktörlerin devreye girmesiyle beklenen klinik tablo gözlenir. Faktörlerin ortadan kalkmasıyla belirtiler de ortadan kalkar. Semptomların mevsimlerden bağımsız şekilde devam ettiği klinik görünümlerde mevsimsel olmayan depresif bozukluklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Mevsimlerin insan psikolojisi ve fizyolojisine etkileri üzerine verilebilecek en önemli örneklerin başında, mevsime bağlı olarak gözlenen depresyon gelir. Bu bozukluk, en çok sonbahar-kış mevsimlerinde gözlenir. Mevsimsel depresyon neden olur sorusuna verilebilecek çeşitli cevaplar bulunur. Aynı şekilde kış depresyonu neden olur başlığı da araştırmaların merak edilen konuları arasında yer alır. Mevsimsel depresyonun başlıca sebepleri arasında sonbahar-kış aylarında gün ışığında meydana gelen azalma yer alır. Kış aylarında gündüz süresinin azalması ve ve güneş ışığının yoğunluğunu kaybetmesi, mevsimsel duygudurum bozukluğu için tetikleyici bir etkendir. Kış depresyonu olarak da isimlendirilen mevsimsel duygudurum bozukluğunu tetikleyen unsurların arasında kalıtım ve çevresel faktörler de yer alır. Bireylerin genetik yatkınlığı, bu psikopatoloji üzerinde belirleyici olur. Ailede yer alan depresyon öyküsü, mevsimsel depresyon için bireylerde risk faktörü olarak kabul edilebilir; fakat tek başına yeterli bir ölçüt değildir.
Vücuttaki biyokimyasal değişimler de mevsimsel depresyon üzerinde etkili olur. Endokrin sistemde yer alan çeşitli hormonal faaliyetler, rahatsızlık için risk faktörü olabilir. Örneğin aranlıkla doğru orantılı olarak salınımı gerçekleşen melatonin hormonu, kış mevsiminde düşen gündüz süresiyle birlikte daha uzun sürelerle etkinlik gösterebilir. Bireyin uyku halini artıran, hareketlerine yavaşlık ve yorgunluk katan melatonin, ruh halini olumsuz yönde etkileyebilir.
Mevsimsel depresyon, yılın aynı zamanlarında gözlenen geçici bir duygudurum bozukluğudur. Birçok kişi için sonbahar, kış ayları rahatsızlık için tetikleyici olurken daha az bir kısım için ilkbahar, yaz ayları mevsimsel depresyonun gözlendiği zamanlar arasında bulunabilir.
Mevsimsel depresyonun belirtileri, mevsimden bağımsız olarak gelişen depresyonla benzerlik gösterir. İki patoloji arasındaki en önemli fark, birinin zamandan bağımsız şekilde seyredebilmesidir. Mevsimsel depresyon belirtileri arasında; hayattan zevk alamama, mutsuzluk, geleceğe umutsuz bakma, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, yeme-içme davranışlarında bozukluk durumları yer alır.
Mevsimsel depresyonun en önemli semptomları arasında kendini değersiz, faydasız ve işe yaramaz biri gibi hissetme yer alır. Bu süreç içindeki bireyler çok kez varoluş sebebini sorgular ve etrafındaki insanlar için bir değerli olmadıklarını düşünürler. İntihar düşünceleri de mevsimsel depresyonun şiddetine göre gözlenebilir. Yaşamın gereksizliğini ve kendisinin değersizliğini düşünen çökkünlük içindeki bireyler, zaman zaman intihar düşüncelerini değerlendirir.
Güneş ışınlarında meydana gelen azalma ile birlikte enerjide düşüş, yorgunluk ve bitkinlik şeklinde seyreden mevsimsel depresyon, ergen ve yetişkinlerde gözlenebilir. On sekiz yaşın altındaki bireyler için semptom tablosu ve süresi daha farklı seyrettiğinden bireyin yaş aralığının belirlenmesi gerekir. Depresyonun bir çeşidi olarak öne çıkan mevsimsel depresyon, birçok ciddi soruna yol açabilir.
Birtakım işlev bozukluklarına neden olan mevsimsel depresyon, ileri boyuta taşındığında özkıyım düşüncelerini meydana getirebilir. Sonbahar aylarında gelişen birtakım mevsimsel olaylar da depresyonun tetiklenmesine neden olabilir. Kapalı ve yağmurlu hava, renkli görünümünü kaybeden ağaçlar, kar yağışı gibi faktörler kişilerin ruh halini olumsuz yönde etkiler. Yaz tipi ve kış tipi olmak üzere iki kategoriye ayrılan mevsimsel depresyon, gün içinde birtakım işlev kayıplarına neden olabilir.
Öz bakımda aksaklıklar, uyku düzeninde bozulmalar, artan veya azalan iştah seviyesi gibi durumlar mevsimsel depresyonun yıkıcı sonuçları arasında yer alır. Günlük rutinlerde değişimler, kişisel ihtiyacın karşılanamaması, kiloda artma veya azalma gözlenmesi mevsimsel duygudurum bozukluklarında sıkça gözlenir. Bu noktada bireylerin belirtileri ve sürelerini iyi takip etmeleri, kriterleri karşılayıp karşılamadığına dikkat etmeleri önerilir.
Hayattan keyif alamama, yorgunluk, bitkinlik, suçluluk gibi semptomların gözlendiği mevsimsel depresyon, sıklıkla her yılın aynı döneminde nükseder. Mevsimsel depresyon ne kadar sürer sorusu mevsime bağlı olarak gözlenen depresyon hakkında araştırma yapan kişiler tarafından merak edilir.
Mevsimsel depresyon süresi, olumsuz etkilenilen mevsimin devam etme süresi ile paralellik gösterir. Yılın belli zamanı geldiğinde belirtiler ortaya çıkar ve mevsim geçtiğinde kişi eski yaşantısına dönebilir. Mevsimsel depresyon için birtakım tanı kriterleri de bulunur. Bu kriterlerin başında son iki yıl içerisinde mevsimlere bağlı gelişen çökkünlük durumunun gözlenmesi yer alır. Depresyon belirtilerinin yalnızca mevsime bağlı olması, herhangi başka bir hastalıkla ilişkilendirilmiyor olması oldukça önemlidir.
Kış uykusuyla evrimsel bağlantısı olduğu düşünülen mevsimsel depresyon, klinik tabloda yıkıcı etkileriyle öne çıkar. Kış döneminde yaşanan yavaşlık ve enerji kaybı, hayvanların kış uykusuna yatma ihtiyacı ile benzerlik gösterir.
Mevsimsel depresyon iki tiptir. Kış tipi mevsimsel depresyon, sonbahar ve kış aylarında başlar ve mevsim süresi boyunca devam eder. En sık tipi, kış depresyonudur. Güneşin etkinliğini yitirmesi ile birlikte gözlenen enerji kaybı, mevsimsel depresyonun öncelikli nedenleri arasında yer alır.
Yaz tipi depresyon ise kış tipi depresyonun aksine güneş ışınlarından olumsuz etkilenir. Kış depresyonu kadar yaygın olmasa da yaz depresyonu da bireylerin karşılaştığı çökkünlük türleri arasında yer alır. Bireylerde farklı şekilde seyreden bu depresyon türleri, kişilerin hayatını olumsuz yönde etkiler. Bu sebeple belirtileri yaşayan bireylerin tanı ve tedavi için profesyonel desteğe başvurmaları önerilir.
Her sene birçok kişi tarafından belirtilerinin gözlendiği mevsimsel depresyon, birtakım tedavi planlarıyla önlenebilen patolojiler arasında yer alır. Araştırmalarda mevsimsel depresyon tedavisinde kullanılan fototerapi, yüksek oranında başarı sağlamıştır. Işık tedavisi olarak da isimlendirilen fototerapi, özel olarak dizayn edilen ışık kutularının kullanılması şeklinde açıklanır. Bireyin yapay ışık desteği ile gün içinde aldığı ışık miktarının artırılmasını hedefleyen fototerapi, uzun süredir kullanılan önemli bir tedavi yöntemidir. Mevsimsel depresyon için ne yapılmalı sorusu, bu konuda en çok araştırılan sorulardan biridir. Uzmanlar tarafından önerilen yürüyüşler, günde 1 saat kadar güneş ışığına doğrudan maruz bırakma gibi teknikler, mevsimsel depresyonun tedavisinde kullanılabilir.
Dünya nüfusunun ortalama olarak %6’sı civarını etkileyen mevsimsel depresyonun, 18 ile 30 yaş arasındaki bireylerde görülme olasılığı yüksektir.
Mevsimsel depresyon her iki cinsiyette görülse de kadınlardaki sıklığı erkeklere göre daha yüksektir. Tanının netleştirilmesi ve tedavi planının oluşturulması için Psikolog Merkezi bünyesinde yer alan uzman ve deneyimli psikologlara başvurarak online ya da yüz yüze terapi imkanı bulabilirsiniz.