Şiddet kişinin bir diğer kişi üzerinde uyguladığı baskıdır. Bu baskı bazı zamanlar fiziksel bazı zamanlar duygusal bazı zamanlarda toplumsal olarak gerçekleşebilmektedir. Şiddet uygulayan birey şiddet uyguladığı birey üzerinde yıkıcı etkilere yol açmaktadır. Böylece şiddete uğrayan birey hem bedensel hem de ruhsal olarak zarar görmektedir. Şiddet sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda psikolojik olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Psikolojik şiddete maruz kalan birey kendini değersiz hissetme, aşağılanma, başkası tarafından küçük veya hor görülme gibi karşı tarafın onda oluşturduğu psikolojik yaralanmalarla karşı karşıya kalabilmektedir.
Bir çok psikolojik rahatsızlık belirtilerinin oluşmasına yol açan psikolojik şiddet kişiye bazen fiziksel şiddetten daha fazla zarar verebilmektedir. Bu durumda psikolojik şiddet fiziksel şiddetin türlerini de içinde barındırır. Bir taraftan bir kişiye uğrattığınız fiziksel tahribat aynı zamanda onun ruhsal tahribat görmesinede yol açmaktadır. Eşi tarafıdan fiziksel şiddet gören biri aynı zamanda psikolojik olarakda bir şiddete maruz kalmaktadır. Psikolojik şiddete maruz kalan birey kendini değersiz ve yetersiz görmeye başlamaktadır. Kişinin sürekli olarak kendini yetersiz ve değersiz görmesi sonucunda kendini diğerlerinden soyutlaması ve yalnızlaştırması kişiyi intihara teşebbüse kadar götürebilmektedir.
Psikolojik şiddet uygulayan bireylerin karşı tarafta sağladığı psikolojik baskılar şu şekildedir :
· Karşı tarafı değersiz ve yetersiz görme
· Karşısındaki insanı başka bir insanla kıyaslama ve değerlendirme
· Kaşısındaki insanı küçük düşürme
· Karşısındaki insana söz hakkı tanımama onu konumunda kabul etmeme veya onu bir birey olarak görmemek
· Karşısındaki insana alay etmek veya hakaret etmek
· Sürekli bir şekilde eleştirmek
· Başkaları içerisinde karşısındaki insanı küçük düşürmek
· Özel sınırlarını ihlal etmek ve bunu ifşalamak
· Karşı tarafın duygularını görmezden gelmek ve bu duyguları baskılamaya çalışmak
· Karşısındaki insanı sürekli bir şekilde kontrol altında tutma ve otorite kurmaya çalışmak
· Karşısındaki insanın suçlu gibi hissetmesini sağlamak
Eğer kaşı taraftaki birey sizin üzerinizde sürekli bir şekilde baskı kuruyorsa ve bu sizi psikolojik olarak olumsuz yönde etkiliyorsa piskolojik şiddete maruz kalmaya başlıyorsunuz. Bu tamamen karşınızdaki kişinin sizinle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramadığı andan itibaren başlamaya başlar. Sürekli olarak sizin üzerinizde psikolojik olarak baskı kuruyor olması ve sizi psikolojik açıdan manipüle ediyor olması sizi bu duruma maruz bırakmaktadır. Psikolojik şiddete maruz kalan birey kendisini bulunduğu ortamdan uzak tutmaya başlar ve toplumdan soyutlanmak ister. Psikolojik şiddete maruz kalan birey genel olarak maruz kaldığı şiddetten dolayı susmayı ve geri planda olmayı tercih eder. Aslında bu çoğu zaman bireyde tercih değil zorunluluk haline gelmeye başlar. Çünkü psikolojik şiddet uygulayan birey kurduğu baskı ve ezici güç sayesinde karşı tarafı savunmasız ve çaresiz bırakır. Eğer karşı taraf size sevgi veya saygı göstermiyorsa ,sizi duygusal olarak istismar ediyorsa size karşı ilgisiz ve alakasız davranışlar sergiliyorlarsa bu durumda psikolojik şiddete maruz kalıyorsunuz demektir.
“Sen bunu yapamazsın”
“Komşunun çocuğu bunu senden daha iyi yapıyor”
“Ağlama, gülme, kızma, niye şaşırıyorsun ki bunda şaşırılacak ne var !”
“Kıyafetini şöyle giy, saçını böyle yap, şunları söyle yada sus, böyle oturma şöyle otur”
“Sen sevgiyi hakketmiyorsun”
Bu ve benzeri karşı tarafı yargılayacak ve onun değer kalıplarını görmezden gelecek şeylerden uzak durun.Eğer karşı tarafın değerlerini hiçe sayıyorsanız ona farkında olmadan bile psikolojik şiddet uygulayabilirsiniz. Farkındalık kazanmak ve kurduğumuz her cümleyi karşı tarafta oluşacak etkilere göre kurmak çok önemlidir. Sizin için değersiz bir şey karşınızdaki insan için değerli olabiliriz. Sizin için hiç bir önemi olmayan bir insan karşınızdaki insan için değerli olabilir. Karşınızdakini düşünerek hareket etme ve bu bilinçte davranmak sağlıklı bir iletişim kurabilmek adına önemlidir. Kurduğunuz her olumsuz kelime karşı tarafta oluşturduğunuz bir yara gibidir. Siz olumsuz cümlelerinizi veya davranışlarınızı sıralayarak aslında bir yandan o yarayı beslemeye ve büyütmeye başlarsınız. O yaranın kapanması çok zaman alır veya hiç kapanmaz. Karşınızdaki insanın yaralarını iyileştirmekte karşı tarafı yaralamakta sizin davranış biçiminizle ve seçtiğiniz kelimelerinizle alakalıdır.
Karşı tarafı anlamak ve dinlemek bir iletişimde en büyük önemli faktörlerdendir. Hepimiz iletişim kurarken anlanmak, dinlenmek saygı görmek ve karşımızdakinin bizi anlayışlı karşılamasını bekleriz. İletişim kurarken karşınızdakini kendinizin yerine koyarak düşünüp hareket etmeli söyleyeceğiniz her olumsuz cümleyi yaptığınız her yanlış davranış biçimi sanki size yapılıyormuş gibi hareket etmelisiniz. Böylece kendinizi karşınızdaki insan yerine koyup empati gücünüzü geliştirebilir daha sağlıklı bir iletişim kurmayı sağlayabilirsiniz.
Psikolojik şiddete maruz kalan bireyler sürekli olarak bir psikolojik baskılamanın içerisinde bulundukları için bu durum onlarda verimi düşürmekte ve kendisine verilen vazifeleri daha az yerine getirilebilmesine yol açabilmektedir. Örneğin iş yerinde sizden bir üst kademeden birisinin veya patronunuzun sürekli olarak size işinizi yapamadığınızı vurgulaması, diğerlerinin hep sizden daha başarılı olduğunun altını çizmesi ve sizi toplantıda başkalarının içerisinde küçük düşürmesi, sizi suçlaması ve eleştirmesi bir psikolojik şiddet çeşididir. Mobbing dediğimiz bu psikolojik şiddet iş yerlerinde psikolojik olarak maruz kaldığınız bir durum haline gelebilmektedir. Zamanla bu durum bireyin verilen sorumlulukları daha az düzeyde yerine getirebilmesine daha fazla hata yapmasına veya bulunduğu ortamı terk etmek zorunda kalmasına işini bırakmasına kadar gidebilecek bir sürece yol açabilmektedir. Yapılan her bir psikolojik baskı bireyde farklı bir psikolojik rahatsızlık semptomlarını tetiklemektedir. İş hayatında psikolojik baskı görmüş bir birey bunu aynı şekilde kendi aile hayatına veya sosyal çevresine bağırma, öfke patlamaları, kendini diğerlerinden izole etme durumu, sürekli bir üzüntü hali, yaptığı hiç bir işten keyif alamama durumu olarak gösterebilmektedir. Yaşadığımız her psikolojik durum birbirinden bağımsız hareket etmez. İş hayatınızda gördüğünüz veya aile hayatınızda gördüğünüz bir psikolojik baskı aynı zamanda sizin diğer sosyal ortamlarınızdada bu psikolojiyi taşımanıza sebep olabilmektedir.
Psikolojik şiddete maruz kalan bireylerde depresif ruh hali, kaygı bozuklukları, madde ve alkol bağımlılığı, utanç ve suçluluk duygusu, ölüm düşüncesi ve intihara yönelim gözlemlenebilmektedir. Bireylerde bulunduğu ve yaşadığı olaylara bağlı uyku bozuklukları, yeme ve içme bozuklukları ve sosyal anksiyete (sosyal ortamlarda kendini ifade edememe durumu) da gözlemlenebilmektedir. Psikolojik şiddete maruz kalan bireylerde psikolojik nedenlere bağlı fiziksel rahatsızlıklarda görülebilmektedir. Strese bağlı mide bulantıları, baş dönmeleri, kusma gibi belirtilerde kişi mutlaka bir uzman desteğine başvurmalıdır. Psikolojiniz ve beden sağlığınız belirli bir denge içerisinde hareket eder.Sağlıklı bir iletişim bu dengenin terazisini oluşturur. Psikolojik olarak zarar gören cümlelere veya davranış biçimlerine maruz kalıyorsanız bu dengede bedensel olarak da zarar görmeye başlarsınız. Psikolojik şiddete maruz kalma durumunda uzman bir psikolog yardımıyla bu durumda sağlıklı bir bireye dönüşme adımlarını beraber izleyebilirsiniz.Ruh sağlığınızında beden sağlığınız kadar önemli ve değerli olduğunu unutmayın.
O halde psikolojik şiddette ve şiddetin her türlüsüne hep beraber “HAYIR!” diyelim..